“Pencere, en iyisi pencere; geçen kuşları görürsün hiç olmazsa, dört duvarı göreceğine.”
Orhan Veli Kanık
Pencerenden görünenler;
Yaşları ilerleyince zamanının büyük çoğunluğu pencere kenarında geçirenler, dünyayı da oradan seyrederler. Yaşam pencerenin ardında hızla akıp giderken içerdekiler beklerler, kimisi çocuklarını kimisi son yolculuğuna giden gelmeyecek sevdiceğini, kimisi de pencere pervazına koyduğu buğdayları yemeğe gelen kumrularını.
Aslında pencerenin her iki tarafında da romanlara konu olacak yaşam hikayeleri siz haberdar olmadan geçip gider. İçerdekiler dışarıdan geçenlerin hikayesini bilmez, dışarıdakiler içeridekilerin.
Bu yüzden benim penceremin önünden geçip giden hikayelerden sizleri haberdar etmek istedim.
Yürüyen Adam var mesela,
Renkli Kadın, Derbeder, Köşedeki Bakkal, Köpek Gezdiren, Hayvan Sever, Faraşçı, Çöp Ayrıştırıcı, Kafenin Kedisi ve diğerleri, Hamal, Ekmek alan kadın, Bahçıvan ve daha nice hikayeyi seyrediyorum.
Yürüyen Adam;
Bir insan sporcu değilse günün ne kadarını yürüyerek geçirebilir? Neredeyse tümünü desem.
Yaz-kış, hafta içi – hafta sonu fark etmeksizin tüm gün yaşadığı şehrin sokaklarında tabir yerindeyse basılmadık yer bırakmıyor.
Sabah 08:00’de pencereden dışarı baktığımda çarşıya doğru giderken görüyorum. Sonra 11:00’de, 13:00’de, 16:00’da, 19:00’da. 60’lı yaşlarda. Başındaki siperlikli şapka hep aynı. Başındaki siperlikli şapka hep aynı. Kışın üstünde siyah kollarında beyaz şeritler olan büyükçe bir mont, kumaş pantolon ve ayağında kösele bir ayakkabı. Yazın kumaş gömlek, dizlerinin altından kesilmiş kumaş pantolon ve kösele ayakkabı. Hep aynı kıyafetler. İnsan merak ediyor, bu kıyafetler ne zaman yıkanıyor, ne zaman kuruyor da tekrar giyiliyor. Çünkü her zaman kıyafetleri ütülü ve temiz oluyor. Son iki haftadır kösele ayakkabının yerini beyaz spor ayakkabısı aldı. Belli ki kahvehaneleri sevmiyor ya da çaya verecek parası yok. Bir de sohbeti sevmiyor. Bugüne kadar yanında bi Allah’ın kulu görmedim. Hep yalnız…
Adı nedir? Nerede oturur? Nereden emekli? Eşi, çocukları kimler? Bilmiyorum. Bazen içimden yanına gidip ona bu soruları sormak geçiyor. Sonra sohbeti sevmediği aklıma geliyor.
Kendinden, aslından bağımsız isim verebiliriz. Ona uygun bir iş uydurabiliriz. Mesela bence belediyede çalışmalı. Şehri sürekli gezen biri nerede eksik gedik var bilir. Bu eksiklikleri, aksayan hizmetleri bildirmekle görevli gizli eleman olsa fena mı olur?
Ekmek alan kadın;
Küçüklüğümden beri bilirim. Bilirim dediysem, sadece sokaklarda görürüm. İki kardeşlerdi. Diğeri uzun zamandır görünmüyor. Muhtemelen vefat etti. Artık tek başına dolaşıyor.
70’li yaşlara yakındır. Biraz durgun zekalı, kandırması kolay. Hep A pile kahverengi etek ve altına kahverengi kalın külotlu çorap giyer. Elinde avuç içine sığan küçük bir para çantası olur. Hergün akşamüstü 7-8 ekmek alır, karşıdaki evin bahçede duvarına oturup bekler. Bir müddet oturur. Beklediği gelmez ise arkasına baka baka gider.
50’li yaşlarda, evli bir adamı bekler. Bazen bisikletle, bazen motosikletle gelir Adam. Aracından inmeden ayaküstü sohbet ederler. Adam ne anlatır bilmem, Ekmek Alan Kadın‘ın ağzı kulaklarına varır. 5 dakikalık sohbet onu mutlu eder. Sonra avuçiçi cüzdanından para çıkarır, adama verir. Adam da cebine koyar ve çeker gider.
5 dakikalık sohbet, 5 dakikalık mutluluk için saatlerce bahçeli evin taş duvarında oturup bekler.
Yazsan roman olacak daha nice hikayeler var. Birkaç ay içinde ev değişikliği yapmam gerekecek. Penceremden görünen bu hikayeleri bırakıp başka bir pencerenin hikayelerini izliyor olacağım.
Yeni pencereden daha çok kuşları izliyor olacağım. Bir de gün doğumu ve batımını.
Sevgiler
Ayşegül Ekşi • 10/11/2025
Bu hikayelerin sadece pencerelerinizin önünden geçmemiş olması ne mutluluk verici. Kaleminize sağlık.
Pencereyi açan hikayelerimiz olunca, içeridekiler ya da dışarıdakiler kavramları siliniyor gibi.
Okuyanların dünyasına eşlik eden hem çok tanıdık ve hem de yepyeni yabancılar oluveriyorlar sanırım.
Yürüyen adamı da ekmek alan kadını da tanıyorum, aynı zamanda ilk kez tanışıyorum.
Pencerenizden süzülenleri keyifle takip edeceğim.