Yıllar boyunca bir diploma, kapıları açan altın bir anahtardı. Fırsatlar, işler ve kariyer gelişimi için bir gereklilikti. Diploması olmayan biri norm dışı kabul edilir, sistemin dışında görülürdü. Ben her zaman diplomanın bir kişinin becerikli, yetkin ve öğrenmeye meraklı olduğunu gösterdiğini savundum. Mesele bir kâğıt parçası değil; mesele insanın sorumluluk alması, başarısız olması ve yeniden denemeye istekli olmasıdır.

Ama birçok diplomalı profesyonelin kendini ifade edemediğini, iletişim kuramadığını, gelişemediğini gördüm. Hep aynı döngünün içinde sıkışıp kaldılar.

Peki, şimdi ne daha önemli? Dünya ve teknoloji, geleneksel eğitimin hızını aştıkça bu konuda bir dönüşüm yaşanıyor. Bu yazı, işe alımda artık kâğıt üzerinde yazanlardan çok bireyin ortaya koyduğu becerilere göre karar verilmesinin gerekliliğini ve yükselen yeni trendi inceliyor. Özellikle kapsayıcı işe alım artık norm haline gelmeli; herkese aynı mülakat süreciyle yaklaşmak işe yaramıyor.

Yanlış anlaşılmasın: Diploma, eğitim ve öğrenim hâlâ geçerli ve gerekli. Kim bir hukuk eğitimi almamış bir avukata gitmek ister ki? Yani eğitim ve belli bir doğrulama hâlâ gerekiyor. Ancak artık esnek olmalıyız.

Yetenekler Esnektir

Yapay zekâ, dijital dönüşüm ve yeni çalışma biçimleri, yetenek odaklı işe alımı diplomanın önüne geçiriyor. Yeni dünyada başarı için gereken şey, açık fikirlilik, hızlı öğrenme becerisi ve uyum sağlayabilme yeteneğidir. İşe alım süreçleri de bu şekilde şekillenmelidir.

AI, otomatikleştirilebilir ve tekrar eden işleri üstlenecek. Bu yüzden; eleştirel düşünme, yenilikçilik, bağlantı kurma, iş birliği yapma ve etkili iletişim kurabilme gibi yapay zekânın yerini alamayacağı insani becerilere sahip insanlara ihtiyacımız var. Yani derin insan becerilerine.

Yeni çalışanlar trendleri takip edebilmeli, öneride bulunabilmeli ve işe dahil olabilmelidir. Oyun değişti. Artık diplomadan ziyade şu sorular soruluyor – ya da zaten sorulmaya başlandı:

  • Sunum yapabiliyor musun?

  • Şirketle birlikte büyüyebilecek misin?

  • İlk günden itibaren değer katabilecek misin?

Yetenek Bazlı İşe Alımın Yükselişi

Tesla, Google ve Apple gibi güçlü şirketler artık diplomaya değil, yeteneklere göre işe alım yapıyor.

Bu şirketler için önemli olan nereden mezun olduğun değil. Yeni çağda asıl önemli olan, sorunları çözebilmek, zorlukları aşabilmek ve işe alım sürecinde vaka simülasyonları ya da değerlendirmelerle gerçek becerini gösterebilmektir.

LinkedIn’in 2023 Küresel İşe Alım Trendleri raporu, bu yönde önemli bir değişimi ortaya koydu: Yetenek bazlı işe alım yükselişte.

Bu da, kariyer değişikliği yapanlar veya geleneksel eğitim yollarını izlememiş olanlar için harika bir haber. Mesleki eğitim artık her şirketin radarında.

Soru: Diplomanın Hiç Mi Önemi Yok?

Elbette var. Hâlâ temel bir eğitimin alındığını ve gerekli bilgilerin öğrenildiğini göstermek zorundayız. Her ülkenin farklı beklentileri ve kültürel altyapıları var. Çoğu yerde bir giriş pozisyonu için diploma şart.

Ayrıca, formal eğitim süreci, disiplin, azim ve dayanıklılığın da bir göstergesidir.

Üniversite gibi yükseköğretim kurumları; profesörlerden öğrenme, ağ kurma ve yeni profesyonellerin kendilerini deneyebilecekleri güvenli bir alan sunar.

Ancak gerçek şu: Sadece diploma artık yeterli değil.
Bu, insan becerileri, temel bilgi ve öğrenme isteğiyle dengelenmeli. Bu da sadece istek değil; aynı zamanda inisiyatif alma, meraklı olma ve güçlü bir ekip oyuncusu olmayı da içerir – bunlar yalnızca sınıflarda öğretilmez.

Yeni İşe Alım Parolası: Öz Güven + Yetkinlik

Bu, tutkun, yeteneklerin, güçlü yanların, deneyimlerin ve değeri etkili biçimde ifade edebilme becerinle ilgilidir.

  • Güçlü yönlerinden açıkça bahsedebiliyor musun?

  • İddialarını gerçek örneklerle destekleyebiliyor musun?

  • Projeler, portföyler ya da referanslarla etki yarattığını gösterebiliyor musun?

İşte yeni işe alım sürecinin karar kriteri bu.

Buraya cesareti de eklemek isterim:
Henüz ilan edilmemiş pozisyonlar için bile şirketlerle iletişime geçme cesareti.

Mülakatlara ben “karşılıklı tanışma sohbeti” diyorum. Hem işverenin seni tanımak istediği, hem de senin onları tanımak istediğin bir eşleşme süreci. Burada önemli olan odada bıraktığın izlenim.

İnsanlarla nasıl bağlantı kurduğun, enerjin, beden dilin ve ses tonun her şeyden daha fazla etki bırakır. Kendine güvenmen ve otantik olman artık sihirli değnek. Tüm soruların cevabını bilmemen sorun değil – dürüst olup birlikte çözüm aramak yeterlidir. Mesele niyet ve kendi kelimelerinle çözüm üretme çabasıdır.

Bugün Ne Yapabilirsin?

Diploman olsun ya da olmasın, iş piyasasında kendini konumlandırabilirsin. İşte birkaç öneri:

  • Sonuçlarını gösteren bir portföy oluştur: Sadece anlatma; göster. Tasarımların, başarıların, yazı örneklerin, sanat çalışmaların olsun.

  • Stratejik olarak yeni beceriler edin: Sektör trendlerini takip et ve eğitimlerini buna göre planla.

  • Amaçlı olarak ağ kur: İlişkiler, özgeçmişten daha fazla kapı açar. İşlerin %80’inin açık ilanlarla değil, bağlantılarla bulunduğu kanıtlandı. Beni tanıyanlar bilir, networking konusunda ustayım. Bu bir sprint değil, bir maratondur.

  • Hikâye anlatımını çalış: Güçlü yanlarını büyülü bir şekilde ifade etmenin yolu budur. Deneyimlerini yargılamadan paylaş. (Ben buna STAR modeli diyorum.)

  • Merakını koru: Yaşam boyu öğrenenler, yalnızca eski deneyimlerine ve sertifikalarına güvenenleri geçer.

Son Sözüm:

Diplomalar kapı açabilir ama kapıları açık tutan yeteneklerdir.
Gelecek, değişime uyum sağlayan, yaratıcı ve analitik düşünebilen, öğrenmeye ve gelişmeye açık insanlara aittir.

İster yeni mezun, ister kariyerinin ortasında, ister sıfırdan başlayan biri ol, unutma: Sen bir özgeçmişten fazlasısın.
Senin becerilerin, zihniyetin ve dayanıklılığın senin asıl sermayendir.

Unutma, sen ne diploman ne de unvanın kadarsın. Sen, eşsiz bir potansiyele sahip bir insansın.
Bu yüzden, kişisel marka oluşturmak, profesyonel yolculuğunun ilk adımıdır – başlaman ve sürdürebilmen için temel taştır.

About the Author: HulyaKurt

Leave A Comment