İstanbul’un bitmek bilmeyen kalabalığından, şehri terk etmeden kısa bir kaçamak mı arıyorsunuz? Size küçük bir sır vereyim (ya da artık pek sır sayılmaz): Anadolukavağı. Burası, sanki bir kartpostalın içine adım atmışsınız gibi hissettiren, sevimli bir balıkçı köyü.

İster arabanıza atlayın, ister benim önerdiğim gibi vapura binin — bu rota huzurlu deniz manzaraları, taş sokaklar ve unutulmaz manzaralarla dolu.

İlk Durak: Deniz, Lezzet ve Sakinlik

Anadolukavağı’na hoş geldiniz. Burada zaman yavaş akar, taze balık başroldedir. Küçük tekneler, tuzlu deniz havası ve sizi davet eden balık lokantaları… İstanbul’da olduğunuzu unutturacak bir atmosfer.

Nerede yesek diye düşünüyorsanız, cevabı basit:
Poseidon Restaurant. Adını Yunan deniz tanrısından alıyor ama sadece adıyla değil, manzarası ve lezzetiyle de büyülüyor. Güler yüzlü personel, huzurlu ortam ve tam gün batımı eşliğinde bir akşam yemeği… Burada kalmak isteyebilirsiniz — bir sonraki hayatınızda bile!

Yolculuk Başlı Başına Bir Keyif

Anadolukavağı’na ulaşım için Üsküdar’dan kalkan şehir hatları vapuruna binin ve Boğaz’ın büyüsüne kendinizi bırakın. Vapur, kıyı köylerine uğrayarak ilerliyor — dilerseniz inip gezebilir, dilerseniz son durağa kadar seyahatin tadını çıkarabilirsiniz.

📌 Küçük not: Dönüş saatlerini kontrol etmeyi unutmayın, yoksa bu günübirlik geziniz bir gece macerasına dönüşebilir!

Tatlı Sevenlere: Elif Pastanesi

Anadolukavağı’na adım attığınızda, popüler kafelere aldanmayın. Doğrudan Elif Pastanesi’ne yönelin. Mütevazı ama efsanevi tatlılarıyla gönülleri fetheden bu pastane, özellikle “Badem Kurabiyesi” ve “Rokoko” (hindistan cevizli rüya gibi bir tatlı) ile meşhur. Yanına da bir ince belli bardakta demli çay… Afiyet olsun.

Biraz Tırmanış, Bol Manzara

Eğer enerjiniz varsa, tepede yer alan kırmızı çatılı kafeye doğru yürüyün. Burası, Boğaz ve 3. Köprü manzarasıyla baş döndüren bir noktada. Yol boyunca antik kalıntılarla karşılaşacaksınız — biraz tarih biraz hayal gücüyle mini bir dizideymişsiniz gibi hissedebilirsiniz, kimse yargılamaz.

Dönüş Yolunda: Saraylar ve Hayaller

Geri dönüşte gözlerinizi kapatmayın! Vapurdaki yolculuk bir nevi yüzen galeri gibi. Küçüksu Kasrı, Beylerbeyi Sarayı ve Boğaz kıyısındaki tarihi yalılar, sizi İstanbul’un ihtişamlı geçmişiyle baş başa bırakıyor.

Anadolukavağı, İstanbul’un karmaşasına kısa bir ara vermek isteyenler için adeta “yeniden başlat” butonu gibi. Beklenmedik, samimi ve bir o kadar da ulaşılabilir. Bir günlüğüne bile olsa, İstanbul’un başka bir yüzünü keşfetmeye hazırsanız, bu rota tam size göre.

Yeni keşif rotaları için takipte kalın. Daha çok “gizli cennet” önerisi için buradayım. Bir mesaj uzağınızdayım!

About the Author: HulyaKurt

Leave A Comment