Kafamızda dönen tüm özgüvensizlikler, kendini sorgulamalar, yeterince iyi olmadığını hissetmek ve her şeyi mükemmel yapmaya çalışmak… Bu yük genellikle toplumsal normlardan, kadınların kendilerine ve çevrelerindekilere yönelik beklentilerinden, iş yerindeki cinsiyet önyargılarından ve “cam tavan” adı verilen görünmez engellerden kaynaklanır. Kadın liderlerin, iş yükü ve özel hayat dengesini erkeklere kıyasla daha fazla yönetmek zorunda olması büyük bir sorumluluktur. Peki, iş yerinde ve bir kadın lider olarak imposter sendromunun üstesinden gelmek mümkün mü?
Evet, mümkündür ve her şey önce kendinizle başlar. İşte imposter sendromuyla başa çıkmak için bazı stratejiler.
Imposter sendromunu anlamak
Imposter sendromu, yeteneklerinizin bir yansıması değil, kendinizi nasıl gördüğünüzle ilgilidir. Aynaya baktığınızda ne gördüğünüz, kendinize ne söylediğiniz ve iç sesinizin sizi nasıl yönlendirdiği bu sendromun temel unsurlarıdır.
Bu sendromun yaygın belirtileri şunlardır:
- “Bu terfiyi ya da maaş artışını hak etmiyorum.”
- Başarıları, beceri ve yetkinliklere değil, dış faktörlere ve şansa bağlamak.
- Yeterince nitelikli olmadığını sürekli hissetmek.
Bu baskılar, toplumsal beklentilerden, algılardan, kültürel geçmişlerden ve nasıl yetiştirildiğimizden kaynaklanır. Örneğin, liderlerin erkek olması gerektiğine dair kalıplaşmış inanışlar hala bilinçaltımıza işlemiştir.
Yapay zeka kullanarak liderlerin görüntüsünü oluşturan bir test yaptım ve sonuç olarak bir erkek figürüyle karşılaştım. Bu, önyargının ne kadar derine yerleştiğini gösteriyor.
İlk adım, bir kadın lider olarak kendinize ne söylediğinizi ve neye inandığınızı anlamaktır. Bunu yazıya dökerek somut hale getirin ve zihninizdeki bu düşünceleri sorgulayarak yeniden şekillendirin. Kendimizi analiz etmek her zaman ilk adımdır.
Imposter Sendromunun Etkisi
Bu sendrom, terfi etmenizi ve lider olarak ekibiniz, iş arkadaşlarınız ve üst yöneticiler tarafından nasıl algılandığınızı olumsuz etkileyebilir:
- Özgüven eksikliği: Karar verme yeteneğinizi derinden etkileyebilir.
- Mükemmeliyetçilik isteği: Tüm iş ve sorumluluk alanlarında en iyisi olma çabası gereksiz bir yük yaratır.
- Fırsatları sınırlamak: Terfi, proje veya kısa süreli görevler gibi fırsatları değerlendirememe eğilimi oluşturur.
Imposter Sendromunu Aşmanın 8 Yolu
Imposter sendromu herkesin yaşayabileceği yaygın bir durumdur. Önemli olan, bu duyguların farkına varıp, profesyonel gelişiminize engel olmalarını önlemek için onlarla başa çıkabilmektir.
1. Başarı günlüğü tutun
Günlük, haftalık ve kariyeriniz boyunca elde ettiğiniz başarıları yazın. Kendinizi takdir edin ve gurur duyun. Bu kayıtları gözden geçirmek yeteneklerinizi hatırlamanıza yardımcı olur.
2. İç konuşmalarınızı değiştirin
Olumsuz iç sesinizi fark ettiğinizde, olumlu bir motto veya onaylama oluşturun. “Ben yeterliyim” gibi olumlu ifadeleri tekrar ederek kendinizi motive edin. Bu süreçte size hatırlatma yapacak bir nesne, müzik veya başka bir tetikleyici oluşturabilirsiniz.
3. Mentorluk ve destek arayın
Kuruluş içindeki veya dışındaki diğer kadın liderlerle bağlantı kurun, hikayelerini dinleyin, kitaplar okuyun veya podcast’ler dinleyin. Örneğin, Michelle Obama “Becoming” adlı kitabında, kendini Beyaz Saray’da bile yetersiz hissettiği anlardan bahsediyor ve bu duyguların üstesinden nasıl geldiğini paylaşıyor. Unutmayın, yalnız değilsiniz ve bunu başarabilirsiniz.
4. Mükemmel olmayan mükemmelliği benimseyin
Her şeyde mükemmel olmanıza gerek yok. Bilmek zorunda da değilsiniz. Görevleri delege edin ve yardım istemekten çekinmeyin. Etkili bir lider her şeyi bilmek zorunda değildir. Erkekler de her şeyi bilmez.
5. Küçük başarıları kutlayın
Kadınlar genellikle başardıklarını kutlamaz. Küçük zaferleri kutlamak özgüveninizi artırır ve daha pozitif bir bakış açısı geliştirmenize yardımcı olur.
6. Başarısızlığı yeniden çerçeveleyin
Benim bir sözüm var: hızlı deneyin, hızlı başarısız olun ve hızlı öğrenin. Başarısızlık, sadece başarılı olmayan bir denemedir. Bunu kabul edin, sahiplenin ve ondan ders çıkarın. Başarısızlığı bir engel değil, bir gelişim fırsatı olarak görün.
7. Duygularınızı yönetin
Duygularınızın farkında olun ve hiçbir şeyi kişisel algılamayın. Duygularınızı ustalıkla ve kararlı bir şekilde yönetin. Liderler zaman zaman aksiliklerle karşılaşabilir; önemli olan, toparlanmak ve farklı bir yaklaşım benimsemektir. Bakış açınızı değiştirin. Durum aynı kalabilir; ancak ona nasıl tepki verdiğiniz her şeyi değiştirebilir.
8. Önyargılar hakkında farkındalık yaratın
Farkındalık oluşturun. Bu konuyu dile getirin, tanımlayın ve iş yerinde bir kadın liderlik ağı oluşturun. Erkekleri eğitin ve onlarla konuşun; bazen kadınlara nasıl davranılması ve terfi ettirilmesi gerektiğini bilmeyebilirler. Hep birlikte, herkesin gelişebileceği eşit, kapsayıcı ve adil bir çalışma ortamı yaratmalıyız.
Bir kadın lider olarak imposter sendromunu aşmak
Sizin, erkeklerde bulunmayan benzersiz bir bakış açınız, dayanıklılığınız ve duygusal zekanız var. Çeşitli özelliklere sahip bir liderlik ekibinde bu yetenekler büyük önem taşır. Bu değerlerin farkına önce kendiniz varmalı, ardından başkalarının tanımasını sağlamalısınız.
Unutmayın, bu yolculukta yalnız değilsiniz. Destek arayarak, imposter sendromuna meydan okuyarak ve benzersizliğinizi kutlayarak bu durumu bir güç kaynağına dönüştürebilirsiniz. Liderlik, mükemmel olmakla değil; özgün olmak, dinlemek, nazik olmak ve aynı zamanda kararlı olmakla ilgilidir. Sürekli öğrenmek ve bir amaç doğrultusunda liderlik etmek esastır.