Gündem ağır, sözcükler kifayetsiz.
Bu nedenle bambaşka bir konuya, teknolojiye dikkat çekmek istedim.
Günümüzde baş döndürücü hızla gelişen teknolojiye ayak uydurmak hatta takip etmek neredeyse imkansızlaştı.
Ben siyah beyaz televizyonları İstiklal Marşı ile açıp, yine İstiklal Marşı ile kapatan nesle mensubum.
Sensörlü açılan kapıları ilk bilim kurgu dizisi Uzay 1999‘da görmüştük. Şimdi günlük yaşamımızın önemsiz bir detayı. Tıpkı akıllı saatler gibi. Yalnız dizideki ışınlanma teknolojisini hala geliştiremediler. Geliştirebilselerdi, hem trafik sorunu çözülürdü hem de yol ve köprü yapmak zorunda kalmazdık. Milenyum çağını da uzayda karşılayamadık. Yıl 2024 olmuş, parayı bastıran bir iki seçkin dışında öyle uzayda vızır vızır dolaşamıyoruz ama robotlar hayatımızın birer parçası oldular. Robot kollar epeydir fabrikalarda üretimde, hastahanelerde ameliyatlarda kullanımda.
Robotlar hayatımıza girdiğinden beri “Birgün gelecek robotlar insanların elinden işlerini alacak” diye konuşulurdu. O günler geldi, çattı.
NTV’nin 31 Mayıs tarihli haberine göre Çin’e ilk yapay zeka hastanesi açılmış. 14 robot doktor günde 3000 hastaya hizmet verecekmiş. Bebek katili doktorlardan* daha iyi olacaklarına eminim.
Robot doktor olur da robot hemşire olmaz mı? İnsanların koluna eliyle dokunarak nabız, solunum hızı, vücut sıcaklığı ve kaslardaki elektrik sinyalleri ile ilgili ölçümler yapan robotlar da hemşirelerin işlerini ellerinden almaya başlamışlar.
Toyota basket oynayan robot geliştirmiş. 2’liği, 3’lüğü bırakın sahanın en ucundan tam isabetle 5’lik atıyor ama çok yavaşlar. Basket gibi hızlı bir oyunun yavaş oynanması ve her atılan topun basket olması zevkli seyir sunmuyor. NBA yıldızları henüz işsiz kalma tedirginliği yaşamıyorlardır.
Robot taksiler şoförlerin işlerini ellerinden almaya hazır. Bir de robot köpekler var. Her alanda kullan. İster savaşta, ister arama-kurtarmada. Yapay zekaya ister resim çizdir, ister roman yazdır.
Vale robotlara ne demeli? Robot valeler sayesinde otoparklara %30 daha fazla araç park ediliyormuş. Valeler de işi robotlara kaptırdı.
Artık marketlerde kasiyere de gerek kalmadı. Akıllı alışveriş arabaları kullanılmaya başlandı. Alışveriş arabasına ürünleri ekleyip, çıkarabiliyor ve hesaplayarak ödeme yapabiliyorsunuz. Sıra beklemiyorsunuz.
Dronlar, temizlik robotları, akıllı lens ve gözlükler derken hayatımıza sirayet eden teknoloji sizleri de korkutmuyor mu?
1979 yılında yine otomotiv sanayinde Ford Company’de robot transfer aracının kolu bir işçinin ölümüne sebep olmuştu. 2021 yılında Tesla’da bir robot arızalanması sonucu bir mühendise saldırmıştı.
Korkmamız gerekenin robotların insanları işsiz bırakması ya da arıza nedeniyle insan ölümlerine sebep olması değil de; robotların kötü insanların amaçlarına hizmet etmesi olduğu düşüncesindeyim. Ekim ayının başında basına yansıyan robot süpürgelerin hack’lenmesi haberleri korkmamız gerekenin bu olduğunun kanıtı değil mi?
Dönüp dolaşıp laf insana geliyor. Tüm dünya vatandaşlarını robotlar gibi insana ve insanlığa hizmet etmek üzerine programlayabilseydik ne savaş kalırdı, ne zulüm.
İnsanlığa hizmetin en eşsiz örneği Başkomutanımız Mustafa Kemal Atatürk ve silah arkadaşlarını minnetle anıyor,
29 Ekim Cumhuriyet Bayramımızı kutluyorum.
Sevgiler
Ayşegül Ekşi • 25/10/2024
* : Gündeme vurgu