SONBAHAR
Ağustos ayının başlarında da olsak çevredeki çınarların yaprakları gövde ile vedalaşıp kendilerini rüzgârın insafına bırakmaya başladılar. Sonbaharın ayak sesleri duyulmaya başlandı. Akşamları tatlı serin havalar insanı rahatlatırken, bir yandan da hüzünlendiriyor. Sonbaharın cilvesi de bu hüzün değil mi? Yoksa mevsimlerin en bilgesi, en yüreklisi, insaniyetlisidir, aynı zamanda merhametlidir; tüm canlıları ne sıcaktan bunaltır, ne de soğuktan üşütür. Aşkı ve hüznü bir arada içinde taşımayı bilecek kadar bilge ve yüreklidir. Şen şakrak değilse de, somurtkan hiç değildir. Yaşamayı bilenlere ve yaşamdan keyif alanlara güzelliklerini sunacak kadar ölçülüdür. Öyle sessizce ve yavaş yavaş gelir, fark etmez insanlar O’nu. Çünkü hepsinin ayrı telaşı vardır. Kışa hazırlık yapan hanımlar, okul telaşı sarmış çocuklar, giden paraları hesaplayan babalar, hengâmenin içinde koşuştururlarken hiç fark etmezler gelen güzel mevsimi. Gelen günlerin keyfini sonbahar severler çıkarır. Kalabalığı azalmış denizler, yükseklerdeki yaylalar, geçmişin izlerini günümüze taşıyan antik kentler, müzeler, sergiler tatil için sonbahar fırsatlarını kovalayanlar ile sonbaharcılara kalır.
İnsan kırklı yaşları geride bırakıp, ellilere ayak bastığında nedense sonbahar çok daha anlamlı ve güzel gelmeye başlıyor. Hele bir de emekli olup zamansız yaşamaya başladığında… Her anın kıymetini biliyorsun. Zamanla yarışmayı bırakıp, kendini akışa bırakıyorsun. Mesela kafanı daha çok gökyüzüne çeviriyor, ateş böceği misali uçsuz bucaksız evreni aydınlatan yıldızları, beyaz ışığıyla şairlere ilham olan Ay’ı daha çok seyrediyorsun. Tatiller, yeni yerleri keşfetmek sonbaharda daha bir keyifli oluyor.
Sonbahar en çok nerede güzeldir derseniz, ormanlar derim. Ağaçların yeşilden kızıla renk değiştirmelerini birçok fotoğrafta görmüşsünüzdür. Tablo gibidir! Sonbaharda ormanda gezintiler yaparken o ağaçlara, yağan ilk yağmurla topraktan fırlayan çeşit çeşit mantarlar, dereler, çiçekler eşlik eder ve siz o muhteşem tablonun içinde yürürsünüz.
Ormanların olduğu gibi göllerin, parkların, tarihi yapıların en güzel zamanları sonbahardadır. Yürürsünüz… Bu sonbahar telaşlarınıza, koşuşturmalarınıza rağmen kafanızı daha çok gökyüzüne çevirin. Ormanlara, göllere, parklara, müzelere, antik kentlere daha sık gidin ve iyi müzikler dinleyin.
Ünlü şairimiz Cemal Süreyya “Sonbahar, renklerin dansıdır; yaşamın dönüşümünü simgeler” der. Yaz çiçeklerine, yazlık ve yayla komşularına, memlekete, leyleklere, kırlangıçlara teker teker veda ederken, hangi yaşta olursanız olun bu sonbahar yaşamın dönüşümünü ve renklerin dansını kaçırmayın.
Ayşegül ve Masallar • 09/08/2024